Okumak mutlu etmez -benim bildiğim- insanı, keza düşünmek, irdelemek de… kafanı meşgul eden suallere cevaplar bulmaya çalışırsın evvela. Buldukça bir yenisinin kapısı aralanır, ancak genişleyecekleri yerde daralan kapılardır bunlar. Zamanla o kadar çok kapıdan geçersin ki mutlulukla arana aşılmaz mesafeler girer… çünkü başlangıçtaki kapının üzerinde şunlar yazılıydı: ‘‘buradan içeri giren bütün umutlarını geride bıraksın!’’ -Dante, Cehennem.
Artık mutlu olamayacaksındır. Tanrın da yoktur, azametli gövdesiyle dar eşikleri geçememiştir; oysa sen bir deri bir kemik kalmışsındır işe yaramaz düşüncelerinle…
Yalnız, tanrısız, mutsuz, zayıf bir insan… hangi kuvvet kaldırabilir seni ilgisizlik yatağından?
Bir yanıt yazın